Blog
Çalışma hayatında enerjinizin düşmesini engelleyecek 6 öneri
Özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi metropollerde yaşayan insanlar için en önemli konu enerjisi düşmeden mesai saatini bitirebilmek. Çünkü oldukça fazla dış etkenlere maruz kalıyoruz, trafik, hava kirliliği, yoğun koşturmaca vs. Peki bu durumdan nasıl kurtulabiliriz?
Kendi mutluluğumuz ve verimliliğimiz için en önemli kaynaklardan biri sahip olduğumuz enerjimizdir. İnsanlar enerjik olmanın verimlilik için çok önemli olduğunun bilincinde. Hatta öyle ki enerji içeceklerinin piyasası 10 milyardolara ulaşmış durumda.
Var olan enerjimizi korumak, restore etmek ve deşarj olmak için yapmamız gerekenlere hep birlikte bir göz atalım.
Enerji emicileri tespit edip onlara engel olun
Her gün, sizi tüketen, enerjinizi emen insanlara karşı duyarlı olmalısınız. Çalışma arkadaşları, müşteriler, işçiler, ortaklar bunlar arasında sayabileceklerimiz. Kötü gününde olan biri ile karşılaştığınız zaman kendisinin negatifliği size de bulaşabilir. Bu olumsuzluğa engel olabilmek için yapabileceğiniz iki şey vardır:
Öncelikle bunları bir zaman sırasına koyun.
Zor ve size olumsuzluk bulaştıracak kişilerle görüşmek zorunda olduğunuz zaman bunu en kolay atlatabileceğiniz zaman dilimine koyun görüşmeyi. Sabah yapıp kurtulmayı da akşam yapıp sonrasında işimi etkilemesin diye de ayarlayabilirsiniz. Enerji seviyenize göre ayarı verebilirsiniz.
Sadece cevap verip tepki vermeyin.
Cevap vermekle tepki vermek arasında dağlar kadar fark vardır. Ne zaman bir mesaj, mail veya buna benzer bir şey aldınız ve bunun sizi olumsuz tetiklediğini düşündünüz hemen cevap vermek veya tepki koymak yerine biraz bekleyin ve duygularınızı kontrol ettikten sonra cevap verin.
Küçük aralar için planlamanızı yapın
Bazı iş alanlarında sürekli müşterilerle görüşmek ve toplantılar yapmak zorunda kalırsınız. Bu noktada enerji sürekli düşüş göstermektedir. Bu açığı kapatmak adına sık sık küçük aralar verip kendinizi dışarı atmalısınız ve kaybettiğiniz enerjiyi tekrar almalısınız. Böylece tekrar oyuna dahil olabilir ve işinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Bol bol su tüketin
Dehidrasyon (vücudun suyunu kaybetmesi durumu) insanın enerjisini çok fazla tüketmektedir. Bu durum daha çok suya ihtiyaç duymamıza neden olacak atıştırmaları istememize de sebep olmaktadır. Şeker ve karbonhidratlar gibi…
Dramatik durumları mıknatıs gibi çekme
Başkalarının dramatik durumları üzerinde akıllı davranmalısınız. İlişkinizi belli bir noktada tutmalı ve o dramın sizi esir almasını engellemelisiniz. İnsanlara o acının esiri olmadan da yardım edebiliriz. Başkaları sizi bu tarz durumların içine sürüklemeye çalıştığı zaman hayır demeyi bilmelisiniz. Empati kurarak insanlara yardımcı olabilirsiniz ama kendinizi aynı acının içinde bulup çaresizce kıvranmak yerine buna bulaşmadan yardımcı olabilirsiniz.
Kendi enerji seviyenizi bilin ve ona göre bir plan yapın
Bazı insanlar sabah çok enerjik olup verimli olabilirken bazıları ise ancak öğleden sonra 3 gibi kendini verimli hisseder. Ben genel olarak sabah verimli olabildiğim için zor işleri sabaha koyarım. Öğleden sonra özellikle yemekten sonra bir mayışma ve uyku hali gelmekte ki bu hali ancak 3’ten sonra üzerimden atabiliyorum. Siz de verimli olduğunuz saatleri ayarlayıp işlerinizi ona göre ayarlayın.
Duyularınızı harekete geçirin, kamçılayın
Bazen toplantılar için ofislere gittiğinizde nane, tarçın veya turunçgil kokusu alırsınız. Bazen de klasik müzik veya rahatlatıcı müzikler dinlersiniz. Bu tarz şeyler duyularınızı harekete geçirir ve beyninizin limbik sistemini kamçılar. Bu da muhteşem bir enerji verip odaklanmanızı kolaylaştırır.
Kişisel enerjimizi korumak sadece bizim için değil aynı zamanda bizim hayatımızda bulunan herkes için faydalıdır. Bizi kuvvetlendirir ve işimizde, özel hayatımızda, deneyimlerimizde bizim en iyi şekilde hareket etmemizi sağlar. Bol şans…
Bu yazı sosyalmedya.co yazarı Osman Arı'nın makalesinden derlenmiştir.
