Blog
Her başarısızlığı aşmanın 4 yolu
Başarısızlıklar ah hepimizin bir şekilde karşısına çıkar, kimi zaman ilişkilerde kimi zaman iş hayatında...Şunu birçoğumuz hissetmiştir: Herhangi bir konuda çok kötü bir performans sergileyip, sonradan bunu tekrar tekrar düşünüp dehşete düşmek. Bir şeyi ne kadar doğru yapmaya çalışırsanız çalışın, bazen bu işi yapmanın ne kadar yanlış olduğunu hissedersiniz.
Aklınıza şüphe tohumları ekilir. Düşündüğünüz kadar iyi ve becerikli olmadığınızı düşünmeye başlarsınız. Geçmiş başarısızlıkların etkisinden kurtulmak ve gelecekteki başarısızlıkları engellemek mümkün müdür?
Son dakika kararlarından kaçının: Çalıştığı restoranın açılış gecesinde, daha önceden hiç denemediği bir tarifi denemeye karar veren aşçı gibi. Kendimizi kötü hissettiğimizde, pek bir şey yapmaya istek duymayız ve bir sonraki büyük işe girişmek o kadar da kolay olmaz. Başarısızlık hissi günlerce, haftalarca, hatta aylarca sürebilir. Bu noktada, geçmişte başarılı ve iyi bir biçimde yaptığınız işlerden ilham almak gerekir. Olumlu psikoloji kişilerin başarılarını araştırır ve bu başarıları nasıl geliştirebileceklerine yoğunlaşır. Daha önceden hiç denemediğiniz bir şey bir risktir; bunu alıp almayacağınız size kalmıştır. Ancak geçmişte yaptığınız ve sınavdan geçtiğiniz şeylere yoğunlaşıp başarıİ ihtimalinizi arttırabilirsiniz
Gelişme zihniyetini benimseyin: Bunu yaptığınızda kendinizi daha çok affeder, daha fazla fırsatı değerlendirir ve öğrendiklerinizi daha çok eyleme dökersiniz. Güvenli kıyılardan uzaklaşın. Keşfedin, hayal kurun. Bazen çok başarılı olmadığınız halde elinizden gelen en iyi çabayı harcamanız en iyi akıl hocanız olabilir.
Destek sisteminizi kullanın: Sizi kötü hissettiren düşünceleri gözden geçirin. İşler iyi gittiğinde ilişkilerinizi beslemiyorsanız, işler ters gittiğinde en yakın çevreniz de size destek vermeyecektir. Dolayısıyla, bu kişilerle olan bağınızı koparmayın.
Olumsuz inançlardan kurtulun: Başarısızlıklarımızı kalıcı, hayatımızın her yanına dağılmış ve kişisel nedenlerle açıkladığımızda, kendimizi bir anda despresyonda bulabiliriz. Başarısızlıklarımıza dair olumlu bir açıklama getirebildiğimizdeyse, olumsuz düşüncelerin etkisini hafifletebiliriz.
Tüm bunlar, sürekli olarak hayatta hiçbir şey ters gitmiyormuş gibi davranmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Esas anahtar, hatalardan öğrenmek, bunlardaki rolümüze dair kişisel bir sorumluluk kabul etmek ve güçlü olduğumuz yanları beslemektir. Böylece, bir şey ters gittiğinde daha çabuk toparlanıp hayatımıza devam edebiliriz.